‘Yeni Normal’ İş Hayatı (1): Uzaktan Toplantı Yönetmek için İngilizce İfadeler

İş hayatımız hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak!
COVID-19 veya koronavirüs pandemisi sebebiyle gelen kısıtlamaların bir kısmı sona ermiş ve bazılarımız ofise dönmüş olsa da, son 6 aydaki tecrübelerimizin iş hayatımıza etkisi kalıcı olacak. Bir çok şirket Eylül ayı veya yıl sonuna kadar iş yerlerini açmayacağını belirtti. Bazı şirketler ofislerini küçültme ve birkaçı ise ofislerini tamamen kapatarak sanal iş yeri üzerinden devam etme kararı aldı. En geleneksel kültüre sahip şirketler dahi iş yerinden dönüşümlü çalışma ve sınırsız uzaktan çalışma olanakları sunmaya başladı.
Kısacası, yeni veya “yeni normal” dönemde başarılı olacak iş insanlarının uzaktan çalışırken değerli sayılan belli başlı becerilere sahip olması gerekecek. Uzaktan çalışma düzeni ile birlikte yüzyüze, telefon ve e-mailden oluşan ‘geleneksel’ iletişim kanallarına yenileri eklenmiş oldu. Pandemi döneminde patlama yaşayan Zoom, Microsoft Team, Webex gibi uygulamalar üzerinden yapılan telekonferans ve video konferans görüşmeleri önümüzdeki dönemlerde de azalmayacak, aksine yeni normal’in iletişim biçimi olacak.
Bu yeni iş düzeninde İngilizce toplantıları uzaktan yönetenlerin de yeni ifadeler öğrenmesi ve bunları rahatlıkla kullanabilmleri gerekecek. ‘Yeni Normal” yazı serisinin bu ilk blog yazısında şirket içinde ekip toplantılarını uzaktan yönetmesi gereken kişilerin toplantıya başlarken kullanacakları profesyonel İngilizce ifadeleri topladık.
Toplantıya enerjik bir giriş yaparak ve tüm ekip üyelerine söz vererek hem ekibinizin moralini yükseltecek hem de onlara değer verdiğinizi göstereceksiniz:
- Happy Monday/Friday everyone!
- OK, let’s get going!
- I’d like to hear what everyone is doing this week.
- I just wanted to touch base* with everyone before the week begins.
(*to touch base: karşınızdakinin nasıl olduğunu veya bir konuda ne düşündüğünü öğrenmek için kısa süreli konuşmak, görüşmek)
Eğer katılımcılar arasında ekibe yeni katılmış ve henüz birbiriyle tanışmamış olanlar varsa herkesin kendini tanıtmasını isteyebilirsiniz:
- How about a round of introductions? Let’s start with Joanne.
- I’d like to start by getting everyone’s name and position.
- Could I get everybody to briefly introduce themselves?
- Jamie, could you start us off with a round of introductions?
- OK everyone, let’s start by finding out who is on the line this morning.
COVID döneminde herkes evden çalıştığı için, konferans görüşmelerinde arkada koşturan çocuklar veya kapı zili sesi duymak da yeni normal’in bir parçası oldu. Herkes benzer durumda olduğu için bu durumlar doğal karşılanmaya başlandı. Bu sayede, en geleneksel yapıdaki şirketlerde dahi çalışanlar arasında daha samimi ilişkiler doğdu. Uzaktan çalışma düzeni ile gelen bu yeni ve daha yakın tanışıklığa uygun olarak ekip yönetenlerin de ‘duyarlı liderler’ olmaları gerekiyor. Bu yüzden, uzaktan yapılan ekip toplantılarında iş konularına geçmeden önce kısa bir sohbet başlatmalı ve ekibinizin hatırını ve sağlığını sorarak onlara değer verdiğinizi belirtmelisiniz.
- How is everyone doing? How are your families?
- How are you feeling about working from home?
- We had rain here this morning. How is the weather there?
- How was your weekend?
- How are you holding up*?(*to hold up: zor dönemlerde ‘nasılsın’, ‘nasıl başa çıkıyorsun’ anlamına gelir.)
- Has everyone been able to adapt to working from home? What do you find the most difficult?
Ekip üyelerinin gündeminde neler olduğunu ve son gelişmeleri öğrenmek için sırayla herkese söz verebilirsiniz. Bu noktada zaman yönetimi çok önemlidir. Toplantının yöneticisi olarak az ve öz konuştuğunu önceden bildiğiniz bir kişi ile başlayarak diğer kişilere örnek olmasını ve diğer katılımcıların da benzer uzunlukta konuşmasını sağlayabilirsiniz.
- Let’s take turns to share the latest news we have.
- Let’s take turns to give updates.
- Time for quick updates everyone! Can the sales team go first?
İş hayatında düşüncelerinizi, ihtiyaçlarınızı ve isteklerinizi İngilizcede doğru şekilde aktarmak için yalnızca İngilizce bilmek yeterli değildir. İş İngilizcesi veya profesyonel İngilizce bambaşka bir dildir. Genel İngilizce becerileriniz Intermediate seviyesine geldikten sonra profesyonel İngilizce öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Ancak, iş hayatında kullanılan İngilizceyi öğrenmek için bir İngilizce öğretmeni ile değil, kurumsal hayatı yakından tanıyan, iş tecrübesine sahip ve ana dili seviyesinde İngilizce konuşan eğitmenler ile çalışmanız sizin daha kısa sürede, daha verimli bir şekilde profesyonel İngilizce konuşmanızı sağlayacaktır.
İş hayatındaki İngilizceye hakim olduktan sonra ise, tam anlamıyla bir global iş insanı olmanız için Global Business Communication eğitimi almanız gerekecektir. Küresel iş dünyasında farklı kültürlerden iş insanları ile başarılı iletişim kurabilme becerisi anlamına gelen Global Business Communication yetkinliğine sahip kişiler, farklı ülkelerin kültürlerini, değerlerini ve iletişim şeklini doğru anlar, analiz eder ve buna göre davranış biçimi geliştirirler. Her kültürde etkili iletişim kurabilen bu kişiler, küresel iş dünyasında başarıya ulaşır ve global yöneticiler olarak kariyerlerine devam ederler.
*Executive English Coaching ‘in iş hayatında güçlü İngilizce iletişim konusunda size nasıl destek olacağını öğrenmek için kayıt formunu doldurabilirsiniz.