07 Tem

Her Avukatın Bilmesi Gereken İngilizce İfadeler

İster dava avukatı olun ister bir şirkette hukuk müşaviri, iş hayatında İngilizce iletişim kuruyorsanız, aşağıdaki hukuki terimleri bilmenizde fayda var. Şirketler hukuku, ceza hukuku, borçlar hukuku gibi farklı alanlarda kullanılan bu hukuki İngilizce kavramları örnek cümleler ile bu blog yazısında topluyoruz.

  1. Joint and several liability

İki veya daha fazla kişinin belli bir yükümlülük altına girmesi halinde kişilerden her birinin bu yükümlülüğü yerine getirmedeki müşterek ve müteselsil sorumluluğu anlamına gelir.

Örneğin sözleşmenin ihlali durumunda, bu kişilere toplu bir dava açılabileceği gibi, içlerinden herhangi birine karşı da dava açılabilir.

Shareholder A and B are jointly and severally liable for any breach of this contract.  

  • Pierce the corporate veil 

Türkçe tüzel kimliğin kalkması olarak bildiğimiz bu kavram, bir şirketin hissedarlarının veya yönetimindeki kişilerin (yönetim kurulu üyeleri, genel müdür vb.) şirketin faaliyet ve borçları için kişisel olarak sorumlu tutulması durumudur. Sınırlı sorumluluk kavramı altında hissedarlar veya yöneticiler şirketin faaliyetlerinden şahsen sorumlu değildirler ancak istisnai durumlarda (örneğin görevi suistimal etme veya dolandırıcılık) mahkeme sınırlı sorumluluk örtüsünü delerek (to pierce the veil) yöneticilerin kişisel/şahsi sorumluluğu olduğu yönünde karar verebilir.

The plaintiffs seek to pierce Chevron Canada’s corporate veil so that its shares and assets would be available to satisfy the judgment against its parent, Chevron U.S.

  • Shield from liability

Yükümlülük veya sorumluluğa karşı korumak, koruma kalkanı sağlamak anlamındadır. Shield kelimesi hem fiil hem isim olarak kullanılabilir. Bir önceki ifadeye (pierce the corporate veil) yakın bir konuda, the limited liability shield kavramında, bu kelime isim haliyle kullanılmıştır. Şirket faaliyetlerine ilişkin olarak bu kalkan devreye girer ve şirket sahibinin şahsi sorumluluğu bir kalkan tarafından korunur.

Shield kelimesi fiil olarak da kullanılabilir.

The business owner’s personal assets are shielded from the financial obligations incurred by the business.

  • Without prejudice to

Sözleşmelerde ve dokümanların üzerinde damga olarak önümüze çıkan bir ifadedir. Sözleşme dilinde halel getirmeksizin veya hakları saklı kalmak şartıyla şeklinde tercüme edilir. Yapılan bir işlemin ya da taraflarca alınan bir kararın diğer hakları etkilemeyeceğini garanti eder. Örneğin bir ödeme alacak olan taraf bunun tazminat haklarına halel getirmeyeceğini belirterek parayı kabul edebilir. Ayrıca Amerikan usul hukuku uyarınca, mektup veya dokümanların üstünde “without prejudice” ibaresi varsa, bu dokümanlar tarafların rızası olmadan mahkemede delil olarak sunulamaz.

We accept the outcome of the inquiry, without prejudice to the unsettled question of territorial waters.

  • Burden of proof

İspat yükü anlamındadır. Mahkemede bir durumu veya iddiayı ispat etmesi, kanıtlaması gereken kişiye düşen külfettir. Örneğin ceza hukukunda, suçun ispat yükü savcıdadır.

In litigation, the burden of proof is on the plaintiff to show that in his or her case, the exposure more likely than not caused the adverse result.

  • Benefit of the doubt

Türkçe şüphenin sanık lehine olması kavramı olarak bilinir. Ancak bu İngilizce söylem hukuk dışında da kullanılan bir ifadedir. Örneğin “to give someone the benefit of the doubt” demek birine inanarak konuya yaklaşmak veya kişinin söylediğinin doğru olduğunu varsaymak anlamına gelir.

Let’s give him the benefit of the doubt before we start accusing him.

  • Beyond a reasonable doubt

Amerikan ceza hukukunda bir ispat yükü derecesidir. Türkçeye makul şüphenin ötesinde olarak çevrilebilir. Filmlerde suçluların yargılandığı mahkeme sahnelerinde sıklıkla önümüze çıkan bir ifadedir. Bu ispat yükü uygulandığında, sanığın suçu işlediği iddiası dışında başka herhangi bir makul açıklama getirilememesi gerekir; ki bu durumda sanığın suçlu olduğuna karar verilir. 

At trial, the burden of proof is substantially higher. The State of Nevada must prove beyond a reasonable doubt that a person is guilty of a crime. 

Hukuki İngilizce’de profesyonelliğe geçiş yapmak için Hukuki İngilizce/Legal English programımız ya da tamamen sizin ihtiyacınıza yönelik birebir danışmanlık hizmetlerimiz ile üst düzey İngilizce için lütfen bilgi alın.

Leave A Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizimle İletişime Geçin

Your Partner in Global Business Communication

     

    Open chat
    Merhaba,
    Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
    Call Now Button